
Beyin dediğin, bir buçuk kiloluk yağ ve su karışımı bir organ. Yüzler gülünce beyin hemen
kanar, hersey yolunda zanneder ve hemen basar serotonini. Zaten topu topu 4 tane mutluluk hormonumuz var. Dopamin, Oxytocin, Seratonin ve Endorfin. Bu hormonlar baska bir baslikta incelenmesi gerektigi icin kendimizi kasmaya gerek yok, simdilik ota boka gülün geçin demek geçiyor içimden ama diyebiliyor muyum? Çünkü hayat çok kısa. Birkez dünyaya geleceksin bir daha böyle bir şansımız var mı bilmiyoruz. Standart yaşayacağımız ömür 70-75 yıl. Bunun bebeklik ve çocukluk kısmı için15 yıl çıkar ve gençlik kısmını da 15 yıl say. Zaten gençlik zamanında beyin hep kıçımızda geziyoruz.
Ne sağlığımıza dikkat ediyor, ne kazancımızı kontrol ediyoruz, ne de gelecek telaşı çekiyoruz. Çünkü gençlik var nasılsa.
Geriye kaldi mi sana 50-55 yıl. Şimdi bakıcaz geri kalan yillarda ne kadar verimli olabilirsin kendine.
30-45 yaşlar hayatimizin en düzgün en dogru kararları verdiğimiz yıllar. Zıpkın gibi fişşek gibi çeviksin. Beyin zehir gibi garanti düşünür ama 10 yılı nasil degerlendiriceksin önceden eline
gelen firsatlar simdi olacak mı? Gençliğindeki şansın şimdide varmi acaba? Geldikmi ellili yaşlara.
Sağlık eskisi gibi değil yaşlanıyoruz. Bu arada beyninde seni yarı yolda bırakıyor. Hafif unutkanlıklar. Söylediğini tekrar etmeler. Ocakta yemek unutmalar. Açılan yaraların bir türlü kapanmayışı. E birde maddi
rahatlığında yoksa eğer. Neden mi? Buraya büyük bir parantez açayım. {
Bundan yıllar önce düğünler kurulurdu, yemekler yapılırdı. Köylerin geniş meydanlarında
bayram gibi şenlikler olurdu. İnsanlarin mutlu olduğu ve huzur bulduğu bir dünya vardi. Oturup bir Türk kahvesi içip kırk yıl hatırı olduğu bilinirdi. Bir simiti bölüşüp hoş sohbet edecek insanlar vardı. İnsanların içinde hiç bir kötü huy, zihninde hiç bir kötü düşünce yoktu. İnsanlarda fesatlık hainlik yoktu. Varsa bile etrafındaki insanlar kötü düşüncelerine çanak tutmazlardı.
Insanlar gülerdi hemde öyle bir gülerdi ki içlerinin güzelliği yuzlerine vururdu. Kıssadan hisse demişler,
Şimdiki dünyaya bakıyorum kardeş kardeşi tanımadığı, anne babanın evladına yabancı olduğu acımasız bir dünya
yarattık kendi ellerimizle. Hayrını görelim........ Parantezi kapatıyorum.
En son Neden mi? demiştik.
Çünkü hayatını kontrol edemedin. Çünkü sen salaksın. Hiç yaşlanmadan hayatın geçecek sandın ve gençlik hep elinde kalacak gibi yaşadın. Çareler tükendi tamamsin artık. Ölüme adım adım yaklaştığını anlar hale geldin.
Ama can tatlı onuda yapamazssın. Yapma da zaten. Hadi gençlik elden gitti dedik. Salaksın dedik ama o kadar da salak olma. Bekleyelim bir mucize olsun bari, ama oda olmaz..... O zaman geriye ne kalıyor? Gülümsemek! İbrahim Tatlıses'in şarkısında söylediği gibi ''Gülümse Biraz Gülsün Gözlerin. Gülümse biraz bitsin kederin. Unut dertleri. Kötü günleri.
Ibrahim Tatlises - Gülümse Biraz
Hayat sana ne verdi bak ve sen hayatta ne yaptın. Geri gelmeyecek hiçbir yılın. işte ömür dediğin böyle birsey.
Evet benden bu kadar simdi tek yapmanız gereken yüzünüzde kocaman bir gülümseme ile hayata inat
yaşamak ve yaşatmak :)) Şimdi herkes işinin başına. Hayat devam ediyor. :)) Ne demişler? Get up. Stand up. Don't give up the fight.
0 Comments